Hakikatin Işığında Kur’an ve Modern Zihnin Sınavı

Hakikatin Işığında Kur’an ve Modern Zihnin Sınavı — 14 Ağustos 2023 Canlı Yayın Dersi


1. GİRİŞ: KUR’AN’IN HAK-BATIL MÜCADELESİ

Kur’an sadece bir tarih kitabı değildir. O, her dönemin hakikat pusulasıdır. İçinde geçen kıssalar, sadece olmuş bitmiş olayları anlatmak için değil, tekrar eden insanlık hâllerine ışık tutmak içindir. Özellikle Firavun-Musa mücadelesi, Kur’an’da birçok surede detaylarıyla anlatılır. Bunun sebebi sadece bir peygamberin hayatını övmek değildir. Bu, hakla batılın kadim savaşını temsil eder. Musa, hakikati temsil ederken; Firavun, kibri, zulmü ve ilahlık iddiasını temsil eder. Bu savaş, bugün de devam etmektedir: medya, siyaset, eğitim ve sosyal platformlar gibi alanlarda "modern firavunlar" ve "günümüz musaları" vardır. Kur’an’ı okurken her zaman kendimizi bu olayların içinde bir konumda düşünmeliyiz. Acaba biz Musa’nın mı yanındayız, Firavun’un mu?

Tâhâ Suresi 44: "Ona yumuşak söz söyleyin; belki öğüt alır yahut korkar."

2. FİRAVUN VE MUSA: SİHİRBAZLARIN İMANINA GİDEN YOL

Firavun, Hz. Musa'nın elindeki mucizeleri görünce halkı kandırmak için sihirbazlarını topladı. Onlara büyük vaatlerde bulundu. Ancak sihirbazlar hakikatle karşılaştıklarında hemen secdeye kapandılar. Bu, insanın içindeki vicdanın, doğruyu tanıma ve teslim olma yeteneğidir. Sihirbazlar dünün batıl temsilcileriyken, gerçeği görünce iman ettiler. Bu olay Kur’an’da birkaç defa tekrarlanır çünkü en derin mesajlardan biridir: "Gerçekle yüzleşen kalp, en derin imana ulaşabilir."

Tâhâ 70: "Sihirbazlar secdeye kapandılar ve dediler: 'Harun ile Musa’nın Rabbine iman ettik.'"

Bu ayet, imanın bir süreç değil, bazen bir anlık bir karşılaşma sonucu da olabileceğini gösterir. Her insanın hayatında böyle "hakikatle yüzleşme anı" olabilir. Mesele o anı fark edip, nefsin değil, hakkın yanında yer alabilmektir.

3. İMANIN BEDELİ: DÜNYA ACISI, EBEDİ KURTULUŞ

İman sadece bir söz değildir; bedel ister. Sihirbazlar iman ettiklerinde Firavun onları tehdit etti: "Ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim!" (Tâhâ 71). Ancak onlar korkmadılar, çünkü ebedi hayatı anlamışlardı. Bu bize gösterir ki, gerçek iman cesaret doğurur. Dünya hayatı ne kadar acı verici olursa olsun, eğer iman varsa, sabırla geçirilen bu dünya, cennetle taçlandırılır.

Tâhâ 76: "İçinden ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada ebedî kalacaklardır. Bu, arınanların mükâfatıdır."

Bu bölüm, bize imanın korkuyu nasıl yendiğini ve hakikatin kalpte nasıl bir huzur doğurduğunu öğretir. Dünyevi kayıpların, ebedi kazançlar karşısında ne kadar küçük olduğunu gösterir.

4. GERÇEK VE BATIL: MODERN SİHİRLER VE ALGI YÖNETİMİ

Günümüzde artık "değnekle yapılan sihir" yok. Ama daha derin, daha organize bir sihir var: medya, reklamlar, diziler, internet, oyunlar... Bunlar insan zihnini yönlendiriyor. Bireyler farkında olmadan gerçek dışı bir dünyada yaşamaya başlıyor. Kur’an’daki sihirbazlar kalabalığı etkilemek için göz boyuyordu. Bugün de aynı yöntem, teknolojiyle sürdürülüyor. Algılarımızla oynanıyor.

Tâhâ 66: "Haydi siz atın! Derken onların ipleri ve değnekleri sihirlerinden dolayı Musa’ya yürüyormuş gibi göründü."

Bu ayet, modern çağda bile geçerlidir. Bugün "görüyormuş gibi" olan çok şey var. Gerçek sandığımız birçok görüntü aslında montaj, kurgu veya algı oyunudur. İnsan, Kur’an’a sarılmazsa, kolayca bu batıl sihirlerin etkisine girer.

5. SALİH AMEL NEDİR? KUR’AN’A GÖRE KURTULUŞUN ŞARTI

Kur’an’da kurtuluşun iki temel şartı vardır: iman ve salih amel. Yani sadece inanmak yetmez. İnancın eyleme dönüşmesi gerekir. Salih amel; dürüstlük, adalet, yardımseverlik, fedakârlık, iyilik gibi davranışlardır. Yalnızca şekilsel ibadetler değil, niyetle yapılan her faydalı iş bir salih ameldir.

Tâhâ 75: "Kim Rabbine mümin olarak salih amel işleyerek varırsa, işte onlar için en yüksek dereceler vardır."

Bu bölümde gençlere, kadınlara, yaşlılara aynı sorumluluk düşer: Sadece namazla değil, hayatın her anında ahlaklı ve örnek bir duruş sergilemek. Asıl din, sokakta, evde, işte, okulda yaşanandır.

6. DÜRÜSTLÜK, AHLAK VE SAMİMİYETİN ÖNEMİ

Kur’an’da imanla birlikte en çok vurgulanan kavramlardan biri "takva"dır. Takva; sadece Allah’tan korkmak değil, O’nu her an yanında hissederek yaşamaktır. Bu da dürüstlükle, sadakatle, kibirden uzak durmakla mümkündür. İnsanın diliyle söyledikleri değil, hayatındaki davranışları esas alınır.

Peygamberimizin "el-emin" olarak tanınması, onun ahlakının doğruluğundandır. Biz de onun ümmeti olarak önce güvenilir olmalıyız. Din sadece ritüellerle değil, karakterle yaşanır.

7. İMAN VE AMEL: SADECE NAMAZ DEĞİL, YAŞAYAN AHLAK

Toplumda dinin sadece namaz, oruç gibi ibadetlerle sınırlı olduğu sanılıyor. Oysa Kur’an’da en çok vurgu yapılan konular; yalan söylememek, adaleti gözetmek, yetimin hakkını yememek, ölçü ve tartıda adil olmaktır. Yani ahlak, dinin kalbidir.

Hud 112: "O halde dosdoğru ol, emrolunduğun gibi!"

İman sadece bir inanç değil, hayata yansıyan bir eylemdir. Gerçek dindarlık; ne kadar çok ibadet yapıldığıyla değil, ne kadar çok iyilik yapıldığıyla ölçülür.

8. ANNE-BABA VE GENÇLER ARASINDAKİ İNANÇ ÇATIŞMALARI

Modern dünyada gençler, anne-babalarıyla sık sık fikir ayrılığı yaşar. İnançlı bir aile, çocuğunun sosyal medya, spor veya moda uğruna ahlaki değerlerden uzaklaştığını gördüğünde endişe eder. Bu durumda iletişim kopmamalı, sevgi korunmalı ama doğrular açıkça söylenmelidir.

Anne babanın görevi sadece çocuklarının isteklerini yerine getirmek değil; onları hakikate yönlendirmektir. Sevgi, yanlışları görmezden gelmek değildir. Sevgi, bazen "hayır" diyebilmektir.

9. ÖZGÜRLÜK MÜ? TESLİMİYET Mİ? VOLEYBOL MESELESİ ÜZERİNDEN AİLE İKİLEMİ

Dersin en dikkat çeken örneklerinden biri, bir babanın kızının voleybol oynamasını engellemek istemesiydi. Kız ise bu alanı başarıyla sürdürüyor. İşte burada çatışma başlıyor. Özgürlük adına Allah’ın sınırları mı aşılmalı, yoksa teslimiyet içinde mi yaşanmalı?

Kur’an’da her bireyin sorumluluğu vardır. Ne anne-baba çocuğunun ahiretinden vazgeçmeli, ne de gençler özgürlük uğruna dinin hükümlerini göz ardı etmelidir.

Lokman 13: "Ey oğulcuğum, Allah’a ortak koşma; çünkü şirk büyük bir zulümdür."

10. POPÜLERLİK, BAŞARI VE BAĞIMLILIK: GENÇLİĞİN ZİHİNSEL TUZAKLARI

Bugün gençler, başarıyı takipçi sayısıyla, ödüllerle, görünürlükle ölçüyor. Ancak bu, sadece bir yanılsamadır. Bu "başarı" çoğu zaman bağımlılık üretir. İnsan alkışa bağımlı hale gelir. Bir gün o alkış kesilince, kimlik bunalımı başlar.

Kur’an, değer ölçüsünü farklı verir: Allah katındaki değer, takva iledir. Toplumun takdiri geçicidir; Allah’ın rızası ise sonsuz.

11. MODERN FİRAVUN SİSTEMİ: ZİHİNLERE KURULAN SİHİR

Firavun sadece bir şahıs değildi; bir sistemdi. Bugün de bu sistem sürüyor: insanları sindiren medya, tüketim çılgınlığı, aileleri bölen yaşam tarzları… Modern firavunlar, insanların zihinlerine hükmediyor. Onları kimliksiz, amaçsız, ahlaksız bireyler haline getiriyor.

Kur’an, bu sistemlere karşı uyanmamızı ve kendi değerlerimize sarılmamızı öğütler. Musa’nın karşısındaki Firavun kadar, bugün de hakikatin karşısında devasa yapılar var. Ama iman, bu yapıları aşacak güçtedir.

12. SONUÇ: ANNE-BABANIN GÖREVİ, GENÇLERİN SINAVI

Bu dersin ana mesajı şuydu: Kur’an’ı sadece okumak değil, anlamak, yaşamak ve günümüze taşımak gerekir. Anne-babalar çocuklarına dünyayı değil, ebediyeti öğretmelidir. Gençler de hakikatin ağır olduğunu bilmeli, ama kurtuluşun başka yolu olmadığını kavramalıdır.

Gerçek sevgi, ebedi kurtuluş için fedakârlık yapmaktır. Ve gerçek başarı, Allah’ın razı olduğu bir kul olabilmektir.


Hazırlayan: Yakup Çağlar 14.08.2023 Canlı Yayın Dersi Temel Alınarak Chatgpt tarafından Derlenmiştir.

Not: Bu e-kitapta yer alan tüm ayetler Diyanet meali esas alınarak sunulmuştur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sığınak: Kur’an’ın Gölgesinde Hakikate Yolculuk

Allah İnsanı Neden Yarattı?

Felaketler yaklaştı mı?